Marmaris ve Fethiye Körfez Çalıştayı Ne Zaman?

Öncelikle baştan söyleyeyim ben de bilmiyorum. Ama “zahmet olmaz, zaman ayırır yaparlarsa ne güzel olur” diyorum. Çünkü potansiyel var. Akademisyen raporları var. Analiz raporları var. Deniz turizmi çalıştayları, su altı,  su üstü turizm çalıştayları da geçmiş zamanda yapıldı. Hepsini okuduk, öğrendik. Hassasiyetlerimiz, konuşmacıların açıklamalarına konu edildi, hepsi tamam. Neyi bekliyoruz? Mahmut Tuncer’in “Bakkal Amca” şarkısını sahneden halka ve protokole okuyor gibi hissettim kendimi şu an.  

Ancak sırada bu işin izahı var, mizahı sonraya bırakıyorum.

İzmir,Ankara ve İstanbul’dan halen gelir basın davetleri bu sayede yereldeki gündemlerini takip ederim. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZPA(İzmir Planlama Ajansı)’nın düzenlediği “Körfez’in geleceği İzmir’in geleceği” konulu İzmir Körfez Çalıştayı da bu davetler arasındaydı. Tarihi Havagazı’nda gerçekleştirilen çalıştay tek kelime ile zengin ve doyurucu içeriği ile  ilham vericiydi. Tam 200 yerli ve yabancı akademisyen katılım gösterdi. Ekrana yansıtılan raporlar, söylemler oldukça etkili ve güçlüydü. Özellikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın konuya yaklaşımı ve bu kadar kapsamlı bir şekilde ele alıyor olması, İzmir’i çok seven vatansever insanlar olarak, bu bakış açısıyla bu organizasyonun gerçekleştiriliyor oluşuna vurgusu bence çok değerliydi.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çözüm üretmesini hatta belki de ilk adım böyle bir çalıştaya öncülük etmesini beklediklerini Bakanlık tarafından böyle bir adım atılmayacağı, geç kalındığı görülünce hareket geçtiklerini belirtti. Özetleyecek olursam, “siyasi hamasetleri bir yana bırakıp, üzerimize düşeni yapacağız, ancak bilimin gösterdiği yolda halkımızın desteği ile çözüm aramak bize güç verecektir. İzmir, pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da ülkemize örnek olmaya devam edecektir. Biz, bilgiye ve bilime inanan insanlarız. Dünyanın neresinde olursa olsun bu bilgiye mutlaka ulaşacağız. Bu süreç hiçbir zaman bitmeyecek, daha iyiyi arama çabamız asla bitmeyecek ve gelecekte de önümüzde konacak başka sorunlarla da başa çıkmayı öğreneceğiz.” dedi Başkan Tugay.

Açılış konuşmacılarının bence hepsinin konuşması bilgili,donanımlı, kapsamlı ve yol göstericiydi. Boş konuşan yoktu. Zembille indiği uzaktan görülse de bağıran yoktu. Liyakat sahipleri sahnedeydi.

Çalıştayı takip ederken aklıma Marmaris ve Fethiye Körfezi geldi. Başkan Tugay, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ettiği sitem de haklı. İzmir gibi Marmaris ve Fethiye’de de körfez temizliğinin siyaset malzemesi olarak görülmekten öteye geçilmediğinin farkındayız. Hatta bu durum, gazeteciler tarafından da çok kez yazıldı çizildi. Gelen bakanların konuşma metinlerinde yerel yönetimi eleştiren cümlelerinde de bu vardı. Ancak, körfez kirliliği sadece yerel yönetimin kendi başına çözüm üreteceği bir konu dün de değildi bugün de değil. İzmir’in Muğla’dan farkı; bilimi ve halkı yanına alarak bilgiyi ve çözüm adımlarını sahneye davet etmesi oldu.

Marmaris Çevrecileri Derneği, körfezin bilimsel raporlarını şimdiye kadar yereldeki yetki sahiplerinden başlayıp en üst makama, Cumhurbaşkanımıza varana kadar tüm protokol üyelerine anlattı. Ancak, halk ile yeteri ölçüde temas edemedi. Halkla, bilimle buluşturacak olan da zaten STK ve yerel yönetim işbirliğidir. Her şeyi tek makamdan bekleyemeyiz. Tıpkı her şeyi devletten bekleyemediğimiz gibi. Marmaris Belediyesi de Muğla Büyükşehir Belediyesi de hatta Muğla Valiliği ve diğer ilgili STK’lar da 2009’dan beri bekliyor. Neyi bekliyor?  Veyahut şöyle sorayım: “Daha ne kadar bekleyecek?”

Sualtı ölüyor! Denizden alınan raporlar avaz avaz yardım çığlığında. Dalış notları ortada, üniversitelerin laboratuvar sonuçları ortada. Ne, bu kadar çaba sarf edenlere bir teşekkür var, ne de hiç çaba sarf etmeyenlere bir sitem! Nereye kadar peki? Zamanı belli mi bu sükutun? Sükut burada da ikrardan mı geliyor sahiden? Öyleyse bu ikrarın içinde ne var? Kabulleniş mi? “Kabul ettik, körfez temizliği daha fazla ertelenmeyecek boyutta!” Dedik, şimdi susalım! Bu mu elimizden gelen?

İzmir’in yaptığını yapmak için 2009’dan beri Muğla Planlama Ajansı’nın kurulması bekleniyorsa, müjdeler olsun, Muğla’nın da vizyonu geniş, niyeti güzel bir MUPA’sı var. Bak ne kadar güzel verilerle ekonomik krizin yurdumuzda yurttaşımıza etkilerini paylaştılar.

İzmir örnek alınabilir mi? Ne dersiniz ?

“Keşke birbirimizden haberimiz olsaydı yurtdışından gelen konuklara da tekrar gel git olmadan büyükşehirler arası işbirliği örneği sunsaydık. Konaklama, ulaşım giderlerini hesaba katar,tasarruf ederdik!” dediniz mi içinizden?

Bilmiyorum hiç; böyle telaşlarınız var mı?

Halk giyiminden, yemesinden, içmesinden, tatilinden, ulaşımından, ısınma giderlerinden kısıyor ya, MUPA araştırma sonuçları öyle diyor ya, o yüzden böyle yazdım. Sakın yanlış anlamayın, “Muğla’nın küçük hesaplarla işi yoktur” bu cümleyi  anlayacak kadar Muğla gündemi takibim oldu.

Bir konu daha var aklımı kurcalayan: Kıyı Ege Belediyeler Birliği, biraz da bu işbirlikleri,iletişimler ve ortak projeler üretmek üzerine kurulmadı mı? Ben mi yanlış anladım? Bu çalıştaylar ortak zeminde, farklı şehirlerde örnekleri verilerek yapılsa toplum bilincini geliştirmek açısından daha etkin bir süreç yönetimini beraberinde getirmez miydi?

Neyse detaylar kalsın,yazacak olsam kitap olacak belli, biz başlıktaki asıl sorumuza dönelim:

Uluslararası katılımcılarla, şimdiye kadar yapılan araştırmaların, analizlerin ekranda yer bulacağı, mevcut durumun halka anlatılacağı,  akademisyenlerin kendi ülkelerinden getirdikleri ya da başarı kazandıkları projelerinden sundukları çözüm önerileri üzerinde konuşacağı, herkesin üstüne düşen ödevlerinden haberi olacağı Marmaris ve Fethiye Körfez Çalıştayı hayalden ötede  ne zaman mümkün olur?

Haydi selametle…