Elektrik ve su kesintilerinin Muğla'da yaşanıyor olması düşünebilen herkesi şaşırtıyor. Üç termik santral var. Ege Bölgesi için ciddi bir elektrik üretimi yapıyor ve Muğla'da her şeye rağmen kalmakta ısrarcılar. Eyvallah, ancak elektrik kesintilerinin önüne geçilemiyor. Hatta birinin dağıtım şirketi de var. Muğla'ya hizmeti o sağlıyor. Yani neymiş görevi almak  başka, üstlenmek başka işmiş.

1978'den kalma ağaç direklerle, zaman zaman orman yangınlarına da  sebep gösterilerek yapıyorsanız bu işi;  sizinki afiş pano söylem hizmetidir. Yatırımlarınızı düzenli gerçekleştirip, alt yapıyı sorunsuz hale getirerek  yapıyorsanız, sizinki o görevi layıkıyla ifadır. Birinde tepki çekersiniz, diğerinde halkın desteğini alırsınız arkanıza, sırtınız yere gelmez.

Mesela; Selimiye'de yaşayanlar bu yazı elektrik kesintileri ile geçirdi. Kaç kez fazla yüklenmeden kaynaklı trafo patlaması yaşandı. "Haydi yüksek sezonda yetişemediniz. Gelecek yaz aynı sorunlarla karşılaşmamak için ne yaptınız? Nasıl önlemler aldınız? " diye soran var mı Aydem'e?  Yoksa gelecek sene de aynı sorunlar aynı şekilde yaşanmaya devam mı edecek?

Su konusunda da Marmaris,  alt yapı sorunlarında Bodrum'a her geçen gün hızla yaklaşıyor. Bu halde devam ederse açık ara birinciliğe erişir ve ipi göğüsler. Özellikle Selimiye, Orhaniye, Bozburun kıyı şeridi vidanjörler için oldukça verimli bir saha halini almış durumda. Foseptikler çekiliyor sürekli. "Yazın daha da büyük sıkıntıydı ancak zaman zaman yazı aratmıyor" diye yazmış bölge halkı. Ayrıca demişler ki "vidanjör ücretini halk ödüyor fakat belediye atık su ücretini yine halktan tahsil ediyor." Şimdi fiyat ne bilmiyorum ama 2019'da Bodrum'da Ahmet Aras "45 Bin TL ödedim vidanjöre" demişti. Ortaköy mitinginde bu sorunu çözeceğine söz vermişti.Her şey en az yüzde iki yüz arttı o günden bugüne,  varın gerisini siz düşünün. Haa bu arada  meraklısına söyleyim; serzenişte bulunduğu sıkıntıları maalesef Bodrumlular yaşamaya kaldığı yerden devam ediyor. Marmaris  gibi Bodrum'un yolları da halen patates tarlası gibi. Çok güzel özetliyor bugünümüzü 27 Mart 2019 günü  belediye başkanlığına talip ve  o günlerde  esnaf olan Ahmet Aras. Kopyala getir bugüne  hepsi Marmaris için de Bodrum için de geçerli hatta fazlası var geçip giden zamanla eklenmiş olanlar !

Dün yağmur yağınca gördük, ilçelerin hemen hemen hepsinde yol mu kaldırım mı? Birbirine karışıyor ortalık.

Denizin hali  desen içler acısı. Raporlar fotoğraflar ortada. Kanalizasyon konusunda ciddi problem yaratan bölgeler var. Bu konuda bir proje var mı ?Bilmiyoruz. 

Selimiye, Orhaniye, Bozburun hattında  deniz Ekim sonuna  kadar  resmen yat kuşatması altındaydı. Koylarda küçük küçük marinalar, kaçak olduğu her halinden belli bungolavlar, küçük konaklama yerleri.

Bakın mevsim kışa yaklaşsa da kruvaziyer gemiler yanaşıyor hala  Marmaris'e. Turistler günü birlik bile  olsa 8 saat 10 saat ilçemizde bulunuyor. Netsel Marina önü, kaldırımlar, kanalizasyon yapısı, denizin bu  hali ile sizce nasıl kalacak Marmaris akıllarda? "Dünyanın incisi Marmaris" mi bu konuda hemfikir miyiz hala ?

Marmaris Çevreciler Derneği, oldukça aktif, her şeyi devletten beklemiyor ve  projeleri üretip koyuyor yetkililerin önüne sonra ? Sonrası yok!

İcraat makamları siyasete dönünce yüzünü "asalet" gidiyor "atalet" geliyor. Atalet geldi mi kalır, yapışır koltuğa !

Siyasetin gündemi ise çok enteresan, "halı sahayı babanız yaptırmıştı. Annenize bir teşekkürü çok gördünüz. Sizin çocuk bizim bahçeden meyve çalmış. Aman efendim çocuk o, göz hakkı da yok mu ?" gündem bu! Çünkü bakıyor etrafına gün batımı elinde içkisi ayran, rakı fark etmez. Manzara güzel, işleri gıcır!  Ne yapsın şimdi  halkı, doğayı? Abisi darılmış onun sırtını sıvazlıyor! İşte bak gördün mü atalarımız ne der "büyük dağın kışı çok  çetin oluyor!" Aynen öyle, işte böyle!

Velhasıl laf üretirken birileri, biz marka değerlerimizi yitiriyoruz. Oysa bizim alt yapı konusunu çoktan halletmiş, kültür, sanat, tarih , turizm , tarım, deniz ticareti gibi değere değer katacak projeleri konuşuyor olmamız gerekiyordu. Ama yok !

 W Partisi, X Partisi ayrım gözetmeden net belirteyim yaptığınız  siyaset halktan kopuk! Hizmetler, halkı mağdur edecek kadar düşük seviyede seyrediyor. Ayrıca çevreye duyarlı haliniz sadece kendi çevrenizi kapsıyor!

 Şimdi yerel seçimde kim gelir Marmaris'e diye düşünüyoruz? Bakıyorum, kaygımız ortak değil!  Bu deve dişine dönmüş kronikleşmiş sorunların yanından geçmiyorsunuz! Kaygı;  gelecek olan  kimin yakını, kimin işbirlikçisi, kimin paydaşı olur yönünde?

 Hatırlatmak isterim:

 Başka Marmaris yok, başka Bodrum yok, başka Muğla yok! Uyanırsan haber ver mutlaka, yarınlara bırakacaklarımızı konuşalım.

 Haydi selametle...