Öncelikle ülkemizin başı sağ olsun. Allah, ateşin düştüğü ocakların sabrını bol versin.

Türkiye, PKK’nın ilk eyleme başladığı 1984’ten 22 Haziran 2010’daki Halkalı saldırısına kadar devlet kayıtlarına göre  6 bin 653 şehit verdi.

Yıllar sonra kamu görevlilerinin derlediği şehit ve gazi sayılarını paylaşan Saygı Öztürk, 22.12.2017'de kaleme aldığı yazısında  terör olaylarının 7 Haziran 2015'ten sonra yaygınlaştığını belirterek, "O günden bu yana 771 askerimiz, 352 polisimiz, 89 güvenlik korucumuz olmak üzere tam  1.212 şehit verdik" diye yazdı.

Sadece 2022'de 162 şehidimiz vardı. Tabi bu rakamlar asker, polis, jandarma, köy korucularını içeriyor. Çeşitli eylemlerde hayatlarını kaybeden siviller bu sayının dışında.

Yılın 365 gün olduğu düşünülürse neredeyse 2 günde bir canımızı 2022'de yitirmişiz. 2023 farklı mı? Maalesef hayır!

Haber kanallarını izleyenler bilir, gün aşırı şehit haberi geçer oldu alt yazı ile..

Sayı 10'u aşınca birden saygı beklemeye başladık! Sosyal medyada taziye iletileri bekledik! Yer vermeyenleri yadırgadık, hesap sorduk! Onların her gün gündemi okurken gördüğünü bugün fark ettiğimizi bilmeden...

Seçim arefesindeyiz. Aday adaylarında bir heyecan bir heves. Dolu dizgin  koşarken,ülkenin cenaze evine döndüğünden haberleri yok tabi. Varsa da bir görsel hazırlar çalışanları paylaşırlar iletilerini herkesin gördüğü yerde, tamam işte bu kadar!  Müzikler eğlencesinden, temposundan bir şey kaybetmez.Fotoğraflar,videolar tebessümle yetinmeyip mutluluk aşılar. Hayat devam ediyor!

Yahu sahiden bak kimden ne bekliyorsun?  Biz değil miydik? 6 Şubat depreminden hemen  sonra 14 Şubat'ta, 8 Mart Kadınlar Gününde eğlenceler düzenleyen? Doğum günlerimizi, özel günlerimizi kutlama mesajları ile aynı anasayfada çıkmadı mı depremzedelerin  yardım çığlıkları?

Depremzedelerin ikinci kışı sokakta kaç kişinin hala gündeminde? Bir yıldır hala Pisa Kulesi ile eğik, desteksiz ayakta durmada  yarışan siteler var! Kimin umrunda? Aileler gizli gizli o binalardan eşya çıkarıyor çocukları, bebekleri için hem de depremi yaşayanlar o psikolojiyle...Bir fikrin var mı bu nasıl bir çaresizlik, nasıl bir acziyettir?

Bak ne kadar kafası karışık bir yazı değil mi? Benim ülkem son 5 yıldır sürekli şehit cenazesi kaldırıyor! Ama gençlerin tabiriyle: "sayıya göre duyar kasan" sosyal çürümeye yenik düşmüş; bizi biz yapan değerlerimiz.

Gencecik fidanlar ölmeden önce videoda söylemişler: Ölüme gittiklerini, bizim için kendilerini feda ettiklerini. O videoları biz "şehidin vasiyeti"diye paylaşalım ama daha o yaşarken  onun şehit olmasını engellemek için kılımız kıpırdamasın!

Utanmadan sanki o mecliste karar alanlardan biri değilmişcesine üstelik, milletvekili olarak  başkalarından da paylaşmasını isteyecek yüzümüz olsun yüzsüzlüğümüzün üstünde!

Ne sosyal çürümedir be kardeşim!

Hepimize yazıklar olsun!

Yazıyı okursun, acır için, boğazında düğümlenir sözlerin!  Sakın merak etme yazının hükmü 10 dakika!

11.dakikada hoop kendi hayat telaşındasın. O yüzden boş ver ya şehidin öğüdünü dinle "Git dizini izle! Devam et rahatça uyu! Uykun bölünmesin diye can verenler var, senin canın sağ olsun ! "

Ağrına da gitmesin Canım Kardeşim; bize yakışan bu!

Kaynayan suyun içine canlı canlı  atılmış, yavaş yavaş ölüme giderken aynı tencerede  birlikte piştiği sebzeyle karnını doyurmaya çalışan  yengeç gibiyiz! Cüzdanımız dolu olsun da, zaten vakti gelince...!

Bize bırakılan miras ortada da, bizim bırakacağımız miras diyorum o ne olacak? Böyle devam ederse bizden geriye ne kalacak? Bir düşünelim, tabi  yaşamaktan öteye vakit bulursak...

Haydi selametle...