2023 adını gurur ve acıyla yazdırdı sayfalara.. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 100. Yılına tanıklık etmek, ağır bir sorumluluk. Norm Ender'in Parla Marşı birçoğumuzun sadece yüzünü değil ruhunu da gururlandırdı. Bana göre 2023'ün en değerli armağanıydı. İnanıyorum ki; ikinci yüzyıla şahitlik edecek evlatlarımız, tıpkı bizim 10.Yıl Marşımızı okuduğumuz gibi Parla Marşını bilip seslendirecekler . Bu ömürlük hediye için emeği geçen herkese teşekkür ederim.

2024 yılı için ise  sabır diliyorum hepimize. Özellikle ekonomi ve diplomasi açısından oldukça zorlayıcı bir yıl olacağını görmek için "kahin" olmaya gerek yok.

Üniversitedeki eğitim hayatına ekonomik zorluklar neticesinde devam edemeyen öğrenci sayısı 1 milyona yaklaştı.

Sadece Muğla'da binlerce öğrenci bu yıl eğitimden vazgeçti. "Hem çalışıp hem okusak bile ailemize yük oluyoruz abla. En iyisi mezun olsak bile alacağımız asgari ücrete bugünden talim edelim" diyenin haddi hesabı yoktu. Gençler dediklerini yaptılar ve gittiler. Muğla'da ev sahiplerini ve yerel yöneticileri ileri seviyede gösterdikleri bu performans için ayrıca kutlarım. Üniversite yönetimine sözüm yok, zira atamalarda gösterdiği incelik biraz daha çabalasa kopacak mahiyette. Şehrin değerine sahip çıkamayanların dışarıdan gelene sahip çıkmasını bekleyecek ölçüde değiliz!

Dahası, Milli Eğitim Bakanlığı’nın geçtiğimiz ay yayınladığı 2022-2023 örgün eğitim istatistikleri verilerine göre ülke genelinde 400 bin civarında ilkokul çağındaki çocuğumuz kayıt dışı. 500 bin vatan evladı ise  ortaokul çağında eğitim dışı kaldı. Sebep: Maddi yetersizlik.

Peki 2023 Kasım ayında ortaya çıkan bu gerçeği  bilen kaç kişiyiz?

11 ilde depremden kalanlar, hala açık yara. Haluk Levent'in vefasına kaçımız sahibiz?

Asgari ücret desen zamlı haliyle bile  kirayı ödese, gıdaya yetmiyor.

Hele emekliler, bizim büyüklerimiz 30 yıl ülkemize emeği geçmiş olanlar. Asgarinin de altında yaşamaya çalışıyorlar. 3 Ocak beklentileri asgari ücret kadar, öteye gitmiyor.

Tüm bunlara rağmen siyasilerin yeni yıl mesajlarında, yüzler gülüyor. Zannedersin ki, ülkede her şey yolunda, refah içindeyiz. Başarılara her gün bir yenisi ekleniyor. Tek derdimiz 31 Mart!

Çünkü daha iki hafta önce 12 şehit veren biz değildik! Şükürler olsun Ya Rabbi!

Oysa ülkenin %60'ı bu yıl  kutlama falan yapamadı! İlgilerini çeker mi? Sanmam. Ayrıca eleştiri cesaretini gösteren bizlerin bile cüretine anlam veremez halde güç zehirlenmesi yaşıyorlar. Varsa yoksa önlerindeki tabak, doluysa sorunları yok. Nasıl doluyor ? Onları da onlar bilmez büyükleri bilir!

Pek tabiki güvenlik güçlerimizi ziyaret eden , hastalarımızın yanında yeni yıl geçiren, meydanlarda bizleri yalnız bırakmayan sorumluluk sahiplerini tenzih ederek yazıyorum. Her makamın bir iyisi  bir de kötüsü var.

Güç zehirlenmesi yaşayanlara da yeni yılda şifa ile ıslah diliyorum.

Maç olayına gelince sahiden soruyor musunuz? Ne işleri vardı Riyad'da? Para için gittiler, borçlanıp döndüler.Hassasiyeti gözeten zaten o uçağa binmezdi!

Cumhuriyetimizin 100.yılının özetinde, son olayda da gördüğümüz gibi   içini dolduramadığımız değerlerin ağırlığını taşımak var. Biliyorum birçoğumuz bunun altında eziliyoruz. Ne yapsak yetmiyor ülkemiz için...

Gönül ister ki; mum üfleyip uğurlasak gerçekleri ve daha yeni, daha güzel ufuklar açılsa ömrümüze...

Farkındalığın çoğaldığı, birlikteliğin yükseldiği, dertlerin paylaşılarak azaldığı, sağ duyusu bol yeni yıllar dilerim.

Ve tabiki en büyük temennimiz;

YURTTA SULH, CİHANDA SULH.

Haydi selametle...