Muğla'da Susuzluk Değil Su Yönetimi Sorun!
Canan BAYKIZ 18.01.2024 Bir yer düşünün iki gün üst üste yağmur yağsa Ortaköy'de Deli Dere akmıyor adeta taşıyor.
Menteşe'de 800 rakımda ovada araçlar suyun içinde kalıyor. Tarım arazileri desen göle dönüyor.
Kıyı şeridindekiler yılın belli dönemlerinde evlerinde halılarını yüzerken görmeye alışmış. İşyerlerinde yağmur dolayısıyla kapanmalar var. Su baskınlarının arkası anca toplanıyor esnaf ne yapsın? Bazı mahallerde sokaklar dere yatağına döndüğü için okula işe gitmek hayal olmuş. Bu nedenle yağmur yağdığı için ev hapsi yaşayanlar bile var.
Böylesine yağış alan coğrafyada Ula Göleti'nde sular çekilmiş. Barajlarda doluluk oranı ölü hacme dayanmış. Bazı mahallelerde yazın 20 gün su verilemez hale gelmiş.
"Bodrum'da su sorunu politize ediliyor" başlığı ile servis edilen Muğla Valisi İdris Akbıyık'ın demeci incelendiğinde bile net görülüyor burada teknik bilgi eksikliği var. Vali Akbıyık'ın "Bodrum’da çok konuşulan bir mevzu da DSİ hatlarının tamir etmediği yönünde. Sanki sadece mesele oymuş gibi algı yaratılıyor ama aslında o çok küçük bir mesele. Tüm borular değiştirilse sağlanacak katkı 1 milyon metreküp, Bodrum’un ihtiyacı 45 milyon metreküp. Suyu dağıtmak MUSKİ’nin görevi” ifadesi maalesef sıkıntılı. Neden? Çünkü 1 milyon metreküp asla göz göre göre boşa akabilir denecek bir miktar değil. Hele hele özellikle şu iklim krizlerinin artarak çoğalacağı günümüzde hiç değil. Haydi onu geçelim. Çözüm için denizden su arıtma yolu seçilene kadar Köyceğiz Göleti'nden ya da Bafa'dan alalım desek oluyor mu mesela? Her kafadan çıkan ses altı dolu boş ciddiye alınıyor mu? Bodrum'un artık yönetici demeçlerine değil teknik bilgisi yüksek isimlerden oluşan bir proje kurulunun aksiyon planına ihtiyacı açıktır. Mesela 15 Ocak 2024 sayılı mükerrer resmi gazetede Bodrum'un içme suyu arıtma tesisi, 140 km isale hattı 2024'den sonraya kalanlar listesinde. Peki Bodrum'un bir yaz daha eylemsiz kalmaya takati var mı? Su borusunun patlaması da değil sadece sorun, vatandaşın canını tehlikeye atmasıdır bizi asıl ürküten. Haberlerimizde de ulusal/yerel en çok üstünde durduğumuz problem buydu.Orada yaşanan ramak kaldıların önüne geçme yönünde neler yapıldı neler yapılacak peki?
Bu yönetim zaafiyetinin maalesef mağdurları halk ve kurum çalışanları...Mesela MUSKİ, DSİ, Bodrum Belediye çalışanları telefona bakandan tutun da sahaya çıkana kadar hepsi geçen yaz kesintisiz devam eden şikayet ve isyanları dinlediler. Düşünsene işin o olduğu için telefonda, sokakta karşına çıkan 10 kişiden 8'i küfre varan ifadelerle mağduriyetlerini anlatıyor. Bir de üstüne senin evinde de o sabah musluktan çamurlu aktıysa su, tüm bunlara nasıl dayanırsın? Sabredip sorumluluklarını yerine getirdiler. Malumunuz ekmek aslanın ağzında değil midesinden de aşağıda artık.
Cevapsız sorular alanında vergisi olmadığı için rekortmen olamam belki ama en çok cevapsız kalan gazeteci unvanını kendime layık görebilirim.
"Sükut altındır" altın olmasına da biriktirmek helal değil dinimizde. İhtiyaç kadar susup yerine göre konuşmak da fena kazandırmaz.
Bugün gelen su faturasına bakın bir de %1,%10,%20 olmak üzere bakanlık tarafından alınan 3 çeşit vergi+ÇTV yetmezmiş gibi belediyelerin aldığı atık su bedelleri de yılbaşı itibariyle %100 zam almış. Bazı ilçelerde bu oranın daha da fazla olduğu vatandaşlar tarafından paylaşılan su faturalarında görülüyor.
Dahası da var. Yüzde yüz zamlı alınan atık su bedelini ödeyip üstüne foseptik sorunu çıkarsa vidanjör parası da halktan kesiliyor.
Yönetilemeyen su bile vatandaşın cebine giren maaştan daha çok zam alıyor.
Kapalı işyerleri, suya gömülen arabalar, su basan evlerin temizliği hepsi masraf ya hani onları kim ne kadar telafi ediyor acaba? Doğrusu hiç bilmiyorum. Basın açıklamalarından birinde bu hizmetlerden de bahsetseler çok iyi olur.
Peki hepsine peki de itiraz ve soru sorma hakkını kullanan layıkıyla kullanabilen kaç kişiyiz?
Haydi selametle...
Köşe Yazarlari
|
marmarishaberi.com Marmaris Haberi | Güncel doğru haber sitesi Aradığını en güncel haberi burada bulabileceksiniz. |