Hayat telaşında bir şeyleri unutabilmek için ondan hiç yara almamış, o sizin hiç canınızı hiç  yakmamış olması gerekir.

 Oysa eminim her  17 Ağustos , 6 Şubat sabahında ve daha birçok tarihte depremi, depremde kaybettiklerimizle birlikte canımız yanarak anıyoruz. 11 ilden kardeşlerimizle muhakkak bir yerlerde göz göze geliyoruz. Acılarını dinliyor paylaşıyoruz.

 Eyvallah Başkan!

 Peki depremle başa çıkmak için afet koordinasyon açısından şehrimizde ilçemizde ne yapıyoruz? Ya da Sayın Başkan sizin döneminizde Allah korusun  kapımızı çalarsa deprem ne yapacaksınız?

 Hep hayallerinizi anlatıyorsunuz ya. Bende gerçeklerden yola çıkan hayallerinizi soruyorum. Japonya gibi 9.6 şiddetinde bir depremle sarsılsa da  sadece kahvesi dökülen bir şehir var mı hayalinizde?

İlçenizde sığınma yerleri belli mi ? Siz mevcut  adresleri biliyor musunuz? Sizce bölgenizde yaşayan kaç kişi bu adreslerden haberdar?

 Sığındık diyelim bu alanlara hep birlikte sefilliği mi paylaşırız yoksa yağlı yemesek de yavanla doyar ama aç, susuz, açıkta  kalmadan herhangi bir salgına da karşılaşmadan  atlatır mıyız bu süreci? Teyakkuzda mıyız?

Bütün ilgili yetkili makamlarla bu konuda iletişime geçip neler yapılmış, hangi noktadayız, neleri projelendirmek gerekir diye sormaya vaktiniz oldu mu ?

Yoksa modaya uyup tedbirsiz tevekkül müdür tercihiniz?

Dün yapılanları eleştirmeler oldukça yer kaplamış durumda bize ulaşan metinlerde. Belediye yönetimi yıllardır kendi partisinde olsa da değişmiyor başlıklar. Düne saygısı tartışılır bence yenilerin. 

Polemiklerin de kafası karışık bazen genel seçim arefesinde miyiz acaba dedirtiyor! Kaçırmış da olabilirim bu gürültüsü bol  kalabalıkta?

Kimi seçiyoruz? Nasıl bir belediyecilik vadediyorlar? Kaç aday bunu anlatmaya yeterli donanımda?  Kaç adayın dünü yarına teminat sunar vasıfta?

13 ilçede Belediye  Başkan adaylarına soruyorum. Afet olması halinde sığınılacak yerleri gidip göreniniz oldu mu ? Bugün bir sunucu ya da bir gazeteci hasbelkader sorsa yeri tarif edecek ve son hali hakkında bilgi verecek durumda mısınız?

Bunları neden soruyorum?

6 Şubat Depreminin ardından Muğla bugüne kadar yaklaşık  3.000 kez sarsıldı. Zaman zaman bu sarsıntılar halk tarafından da panikle karşılandı. Yani faylar ayakta. Depremin profesörleri tarih vermeseler de 7.0 şiddetinde bir depremin Muğla için olası olduğunu ve Helen Fayının 500 yıldır uyuduğunu belirtti.

Nitelikli yapılanlar listesinde bence ön sırada: Deprem Çalıştayı..İyi bir adımdı olması gerekendi.

Peki çalıştaydaki altı çizilenler ile ilgili şehrimizde o günden bugüne  neler yapılmıştır? Hazırlık aşamasında neredeyiz?

Belediyeler bu işin neresinde?

Bence tam ortasında. Görevi süresince  doğumdan ölüme halka hizmet için  koltuğa aday olanlara hatırlatmak istedim. 1-7 Mart Deprem Haftasıydı. Bu temada metinleriniz eksikti. Bilgilendirmeniz yetersiz.

Ben de merak ettim bir seçmen olarak bilginiz ne durumda? Bir gece ansızın yakalandık  diyelim nasibimizi bu da varmış mesela.  Neyi nasıl koordine edeceğinizi biliyor musunuz?

Çünkü belediye başkanlığı düğün ve cenaze gezmenin ötesinde meziyetler gerektirir. Kan görünce bayılan doktor kabul edilemeyeceği gibi bir afet anında gözden kaybolacak ya da oturup ağlamaya başlayacak, neyi nereden başlayacağını bilmeyen  bir belediye başkanı da kabul edilemez.

Depremle aranız nasıl Sayın Başkan hiç yaşadınız mı? Bu denli büyük bir operasyon yönetimi var mı özgeçmişinizde?

Haydi selametle...