CHP'den Üfürükten Tayyare Eylemi!
Canan BAYKIZ 13.07.2024 Yerel seçim arifesinde de hiç anlam veremediğim bir sürü aksiyonu olmuştu Cumhuriyet Halk Partisi'nin. Hatta "Muğla'da CHP intihar etti!" diye başlık attırmıştı bana. Aday adaylarının olduğu süreç sahiden demokrasinin intiharıydı. Akıl tutulmaları ile doluydu. Sonrasında yaşananlar da öyle. Ancak içim rahat gerçekler örtü altında pek saklanamazlar. Bir gün çıkarlar ortaya.
Sonuçta tahminlerin ötesinde bir şey oldu; ekonominin faturası 9 ay öncesinde genel seçimde değil sonrasında olan yerel seçimde iktidara kesildi. CHP birinci parti oldu. "Ne olursa olsun partimi desteklerim" diyenler için müthiş bir zaferdi. Bizler için ise pek öyle olmadı. Antidemokratik halde, şanslı zamana denk gelenler için 2 yıl verdim. Yemek yanmadıkça ses etmemeye de kararlıydım.
Taa ki bu fiyaskoya kadar!
Yerel seçimlerde ekonominin kötü gidişatı yüzünden birinci olan bir parti düşünün. Grup toplantısında genel başkanın aklına birdenbire ışık kapatıp açma eylemi geliyor. Bunu hemen mecliste ve ekran başındaki vatandaşla paylaşıyor. Sosyal medya duyuruları ile hemen "halk bizimle nasıl olsa gücümüzü hükümet de görsün" diyorlar. Sadece hükümet mi? Yoo hepimiz gördük. Gördüğümüz koskoca bir eylemsizlik. Çünkü organizasyon yok, çünkü strateji yok, çünkü ortak akıl yok, çünkü yaptık oldu diyor. Bunu yaparken de birilerini andırıyor sanki!
Halk nerede?
Halk, aslanın midesindeki ekmeğinin peşinde! Asgari ücretli de emekli de alt gelire mahkum olan milyonlar gibi birinci mesaisi bitiyor, ikincisine başlıyorlar! Malumunuz ne beyaz yaka ödeyebilir tek maaşla kirayı, ne ögretmen, ne asgari ücrete tabi üniversite mezunu, ne vasıfsız çalışan, ne de 30 yıl bu ülke için çalışmış emekli! Hepsi kiranın haricindeki gelirler için ikinci mesaide!
Ana muhalefet bunu hesaba katabiliyor mu?
Hayır! Neden çünkü halktan kopuk! Kendi gibi sürekli sosyal medyada, rahatça tv karşısında oturup çekirdek çitliyor falan sanıyor. Ah bu dipsiz sanrılar! "Bunca iyiliklerimize halkımız karşılıksız kalmaz, kalkar salonunda iki adım atar, ışıkları bizim için kapatır söndürür" diye sayıklatıyor demekki.
Daha kötüsü hala oyların asıl sahibinin kendisi olduğunu düşünüyor. Oysa, tepki oyu etkiyi yaratan tarafa aittir. Güveni toplayıp, o güveni boşa çıkaran taraf orasıdır! Toplanma yeri olarak çatınız seçildi diye verdiğiniz hizmeti üst kalite olarak değerlendiremezsiniz. Israrla bu yanlışta kalırsanız sonu böyle "fiyasko" olur.
Yerel seçimlerin birinci partisi, organizasyon konusunda yetersiz. Dahası ışık kapatılan mahallelerin ortak özelliği ekonomik sıkıntısı daha az olan halkı temsil ediyor olması. İstanbul'da Tarabya,Bebek, Ankara'da Çankaya, İzmir'de Güzelbahçe, Muğla'da Bodrum Marmaris. Asgari ücretli hangi parayla oturuyor buralarda. Yani dar gelirlinin ana muhalefet ile çözümün geleceğine inancı da yok! Boşuna kandırmayın kendinizi. Bence iki seçim ortasında kalan o aradaki 9 ayı da iyi tahlil edin!
Değil 3 gün isterseniz 33 gün sürsün bu eylem kör bakar, sağır oynar!
Vakti zamanında eleştiri konusu dahi olamaz ne varsa bugün ülke gündemindeyse ana muhalefetin muhalefetmiş gibi durup, iktidarı desteklemesinden. Bununla yetinmeyip güce teslim olmasından. Türkiye, 2018 yılından bu yana Yolsuzluk Algı Endeksi puanları ciddi ölçüde düşüş gösteren 12 ülke arasında yer alıyor. Yönetimde payidarsanız bu durumdan da payınızı almalısınız. Sonuçta meclisten geçen kararlar size sorulmadan geçmiyor. Bloklarınızı doğru belirlemek ve doğru strateji ile sağlıklı yönetime katkı sunmak mecburiyetindesiniz.
Gelinen noktada Türkiye’yi yöneten elitler halkına ve dünyaya yaşattığı güven kaybıyla, Türkiye’nin ekonomik yaptırımlar ile uluslararası yatırım ve kredi konularında artık çok daha zorlanmasına neden oluyor ve bu kafayla giderlerse olmaya da devam edecekler. Bu durum sadece hükümet için değil, belediyeler ve özel sektör için de geçerli ve bir zamanlar Avrupa Birliği ve demokrasi yolunda olan 85 milyonluk büyük bir ülke bu karanlık tablodan olumsuz etkilenmeye de devam ediyor.
Bunun faturası sürekli halkın sırtında. "Halk nasıl olsa taşıyor, ses çıkarmıyor" diye düşünenlere ışıkları kapatma eylemine gösterilen yoğun duyarsızlık önemli bir sinyaldir.
Umarım başarıyı okumakta zorlananlar fiyaskoyu irdelemeyi "neden halk yanımızda değil?" sorusunu kendilerine sormayı akıl ederler.
Hayaller bile su üstünde durmaz azizim, sağlam zemin ararlar.
Haydi selametle...
Köşe Yazarlari
|
marmarishaberi.com Marmaris Haberi | Güncel doğru haber sitesi Aradığını en güncel haberi burada bulabileceksiniz. |