CHP Lideri İktidara Yürür İken!
Canan BAYKIZ 22.08.2024 Yazı için bilgisayar başına geçtim. Üsküdar'a gider iken şarkısı geldi aklıma. Notaları net duyarsınız, verdiği mesaj da nettir. Haydi dedim bari başlık almasın nasibini "dedi ki demiş ki" den... Notası hoş olsun. CHP Lideri Özgür Özel' e "geçmiş olsun" mu? Demek lazım. Yoksa "bir daha olmaz diye umuyoruz" deyip rahatsızlığımızı dile getirmek mi uygundur bilemedim. Başka var mıydı acaba alkollü yemek merakı ile anılmasının üstüne, kendini sakatlayacak kadar ileri gittiği konuşulan lider? Varsa da hafızamızı bu yönde tazelemek isteyeceğimiz günlerden geçmediğimiz aşikâr. CHP'lilere göre mutfakta başladı ve bitti her şey. Abdurrahman Dilipak'a göre CHP'nin ağababaları içkili bir restoranda yemek yemek yerine birbirini yedi. Hatta silahlar patladı. Liderine dil uzatmaktan el uzatmaya varan cürette hayli sinirleri geren bir yemekti. Levent Gültekin'e de durum üç aşağı beş yukarı benzer şekilde aktarılmış. Deseniz ki inandınız mı bu varsayımlara? Size neden yetmedi Cumhuriyet Halk Partisinden yapılan açıklama? Olayın iç yüzünü yaşayanlar bilir. Keşke bari bunu tartışma konusu yapmasaydı televizyonlar. Kim kiminle ne yaşıyor ilgilenmem. Özel hayat sınırları vardır ve korunmayı hak eder. Benim rahatsızlığım bunların konuşuluyor olması, makamın ağırlığının resmen kamuoyu önünde hiçe sayılması. Yoksa herkes ne yaşadığını kendi bilsin. İster utansın, ister başı dik gezsin! Kişi değil makam girince devreye iş değişiyor! Eren Erdem'in istifasını açıklarken dikkat çektiği " beşli çete nerede birden bire bunu dillendirmekten vazgeçti partimiz" sözü de hayli düşündürücü mesela! Neden bilinmez seçim arifesinde yazdığım "Muğla'da CHP intihar ediyor?" yazıma döndürüyor beni son yaşananlar. Anti demokratik yöntemler ile seçilen başkanlar. Hakkı yenen örgüt üyeleri. Örgütün bile seçilince tanıdığı kimlikler. Ardından meclis üyelerinin "Sayın partimiz Bodrum ilimiz" gibi absürt ifadeleri barındıran başarılı özgeçmişleri. Ankara'dan İstanbul'dan devşirilen özel kalemler. Bir meclis üyesinin geçmişine bakıyorsunuz seçildiği bölgeye bağı "yazları burada geçiriyor" olması. Hangi vicdana yetti bu kriter bilmiyoruz! Mikro milliyetçi olduğu bilinen Muğla 'da Muğlalılar kırıldı da Ankara'dan İstanbul'dan mı bulunur oldu özel kalemler? Demokrasiyi savunanlar haksızlığa sessizliği hangi ara bu tanımın içine sığdırdılar? Anlamak mümkün değil! Genel merkeze o dönemde giden bağışlar neden hala Bodrum'da Marmaris'te içkili sofralarda mezedir ? Hangi adanmış partili, kendi partisinin hakkında bunların sakız olmasına sebep olmayı bırak, konuşulmasına müsaade eder ? Bu partiyi bile bile yıpratmak değil de nedir ? Hangi cümleyle açıklarsınız gıyabınızda konuşulanları?
Belediye hizmetlerinin durumunu halk "Milas'ta gittiği Akgedik Barajı bizimdir" eyleminde, "denizlerimiz kirleniyor" diye yüzlerce rapor yazıp iletip vazgeçmeyen STK çalışmalarında, "çöpü bile toplayamıyorlar" diye feveran edilen röportajlarda, Menteşe Bayır'da kendi evinde, Bodrum Turgutreis'te Marmaris Hisarönü'nde lüks restoranlarda, otellerde aldığı kanalizasyon kokuları ile, Yalancı Boğaz ve Yalıkavak'ta denize boşalanları belgeleyerek anlatır oldu! Dere yatağının betonla kapandığını bunun yasal olup olmadığını 15 gündür savunanlar, konuya dair sordukları sorulara yanıtsız kalanlar var. "Yıllarca kaçak yapılaşmaya, ruhsatsız inşaatlara göz yumanlar için bir nişan gibi makamlar dağıtıldı" diyenlerin sayısı yadsınamaz halde. Bunlar benim yedi göbekten CHP'li olduğu bilinen kişiler ile yaptığım görüşme notlarım! Yerelde bu haldeyken şimdi bir de CHP Lideri için dile gelen duyumlar. Yoruma açık mı? Bence değil içler acısı. Doğrusu ben de seçmen olarak son seçim sonuçlarından hicap duyuyorum. Kendinize "Atatürk'ün Partisi" diyecek koskoca bir mirasın tek varisi olduğunuz iddiasında olacaksınız. Sonra da hakkınızda bunların konuşulmasına, tartışılmasına sebep olacaksınız! Sayın Özel, biz Atatürk'ün de içtiğini biliriz ancak içki sofrasında dünya liderleri ile sohbette kıvrak zekasıyla verdiği cevapları ile anılır atamız. Oturduğunuz koltuk size ve çevrenizdekilere göre Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğu ise nasıl anıldığınızı da iyi yönetmeniz ve makama layık olmanızı bekleriz. Tüm söylemler, iddialar belgesiz ve haksızsa kendinize soruyor musunuz "ben bunları hak edecek ne yaptım?" diye... İktidarı çok eleştirmek ile değil, iktidara çok benzemek ile anıldığınıza da şahidim. Halkın umudu iken, hayal kırıklığına nasıl döndü yüzünüz? Sorusu da yanıtsız kalacaktır belli. Biz duyduklarımızdan utandık! Allah tekrarından esirgesin...
Haydi selametle...
Köşe Yazarlari
|
marmarishaberi.com Marmaris Haberi | Güncel doğru haber sitesi Aradığını en güncel haberi burada bulabileceksiniz. |