Muğla’da Adamını Bulan Milletin Malını Satın Alıyor!
Canan BAYKIZ 09.09.2024 Söze başlamadan önce “Türkiye’de Bitmeyen Salgın: Dalkavukluk” yazıma gelen geri dönüşler için teşekkür ediyorum. Meğer ne kadar şişmişiz. Gönül yorgunuymuşuz hepimiz. Yalnız bir konunun altını çizmek gerekir. Dalkavukluğun siyasi partisi yok dostlar. Mesela bu yazıda da kayırılan vatandaşlar var. Muğla’nın dört bir yanı bu örneklerle dolup taşıyor. Bir tarafta Cennet Koyu, diğer yanda Adalıyalı, Gümüşlük’te doğal sit alanında V. B’ye ait olduğu Der Spiegel’e konu olan Michelin onaylı lüks restoranın da olduğu 52 dönümlük arazinin işletme lisansının iptal edilmesine rağmen ticari faaliyetine devam ediyor oluşu. Tüm buralarda eksik projelere rağmen kimin de inşaatın sürmesi, kiminin ÇED süreci, kiminin hali hazırda devam eden ısrarlı faaliyetleri… Şimdi bir de Bodrum Belediye Meclis Üyelerinin villaları yakınında yer alan Söğütlü Deresinin yatağına beton döküp Söğütlü Caddesine çevirmesini konuşuyoruz. Bu zihniyet böyle beton akıllı bir kafaya sahip. Bakıyorsun iki birinden, iki ötekinden… Biri diğerinden zerre farklı değil. Sadece masaya oturdukları cenahlar farklı. Zaten söylemler de kendini ele veriyor : “Sattığınız mallar babanızın malı mıydı?” diyor biri diğerine öteki de “hayır babamın malı değildi peki sizinki babanızın malı mı?” diye yanıt verecek olsa daha gidecek yeri yok kimsenin! Bir tarafta 3 gün süren, kolay kolay kontrol altına alınamayan orman yangınları, bir yanda gördüğü yeşili betonun grisi ile değiştirmek isteyen talan canavarları. Son örneğini, Marmaris Çevreciler Derneği’nin duyurması ile öğrendiğimiz Datça Lindos Koyu. Bu konuyu biraz detaylandıralım zira bu yeni görücüye çıktı. Tanıtımını iyi yapmak, bütün çevrecileri de uyarmak bize düştü. Arıcılık ve Apiterapi Merkezi yapmak hayali doğmuş birilerine. Nereye yapsak? diye bakarlarken Muğla ili,Datça İlçesi Emecik Mahallesinde bulunan hazineye ait 234 ada 1 parsel numaralı Lindos Koyu gözlerine ilişmiş. Kim iliştirmiş acaba? diye düşünürken aklımda birkaç isim var ama bende kalsın. İşgal ile ecrimisil ile kiralama işlemini bir şirket yapmış. Şirketin bu doğa aşığı projesine 20’ye yakın hayırsever isim, dönümü 250 bin TL olmak üzere toplamda 15 milyon TL para yatırmış. Arazinin toplamı 60.731 metrekare. Şirket Sahibi F.D, ortakları O. S, Prof.Dr. A.A, Eski Kaymakam İ. Ş, bahsi geçen 20 kişinin içinde. Bir rivayete göre şimdilerde iki ortak el birliği ile koya kulübe yapmaya başlamış. Arıcılık ve apitera merkezi için kulübe ile başlangıç bu rivayet doğruysa hali ilgi çekici. Şirket sahiplerinin bizzat bu işe soyunmaları da “bu ne sevgi ah bu ne ızdırap” şarkısını deniz üstünde dinlemek gibi. “Proje bir villa projesi değildir inşallah” dedirtiyor. Yazımda özellikle isim kullanmadım. Haberini yapmak isteyecek arkadaşlar varsa bilgileri kendileri ile paylaşırım. Ayrıca ulaşılmaz değil! Ancak ben isim zikredince sanki derdim o kişilermiş gibi algılanıyor. Oysa benim istediğim bu kavramların ve durumların tartışılıyor olması. W Bey olmasa, Z Hanım olacaktı! Olay, isimler değil, adamını bulanın millet malına el uzatır hale geldiği bir memlekete dönmesi ülkemin. Yoksa herkes zengin olsun, bana ne Ali’den Veli’den Ayşe’den Fatma’dan çok da fifi! “Kıyılar halkındır” sloganıyla sokaklara taşan halka rağmen atılan bu adımları gülümseyerek karşılamak oldukça güç. Devletin, milletin omuz omuza her sene orman yangınında bir mevsim ölümle burun buruna geldiklerini bilmiyor gibi birilerinin gözünü hala koylara dikiyor olmasının vatan sevdasıyla açıklanır bir tarafı var mı? Onu da kendi vicdanlarına sorsunlar. Bu işin içinde olan, olmazı olura çeviren kim varsa inandıkları Yaradan’a havale ediyorum. Sizce orman varlıklarını koruma sırası ne vakit gelir size ? CHP’li Belediyeler millete ait taşınmazları satar, birileri orman, hazine arazilerinin satışını meşrulaştırır. Kimsenin kimseye söyleyecek sözü yok eyvallah! Millete verecek hesabı da mı yok? Haydi milleti geçelim bu vebali soracak hiçbir makama inancı da yok öyle mi? Bu arada, Menteşe’de taşınmazları satın alan isimleri duyunca AK Parti İl Başkanlığı konuya neden tepkisiz kalmış anladım. Açıklamayı Menteşe Belediye Başkanlığından şeffaflık ilkesinin gereğini yerine getirerek yapmasını bekliyor, rol çalmak istemiyorum. Menteşe Belediyesi demişken Rodos ile yapılan anlaşmada Menteşe’nin kültür rotası neresi olacak? Yani Marmaris’i anladık. Gecesi, gündüzü, koyu,doğası tamam. Menteşe’de biz Türkler haftasonunu geçiremiyoruz. Yunan halkı ne yapacak? Merak içindeyiz. Son olarak para yokken yapılanları, konserleri, konser veren sanatçıları gördük. İsteyince bulunan paraların kaynakları da açıklanacak mı? Seçim bütçelerinin kaynağı bile yok ortada! Karşındakinden beklediğin kadar şeffaf olmadıkça aynaya bakıyor gibisin Ca’nım Kardeşim!
Haydi selametle…
Köşe Yazarlari
|
marmarishaberi.com Marmaris Haberi | Güncel doğru haber sitesi Aradığını en güncel haberi burada bulabileceksiniz. |