Yerele Sağır Olmak da Neyin Nesi?
Canan BAYKIZ 08.07.2023 Yerelin sesinin Ankara'dan duyulmadığının sitemi istisnasız bütün siyasi partilerde var. Zaten ellerinde kapı gibi temayül sonuçları ve sonrasında kendilerine Ankara'dan dayatılan tamamen bağımsız listeler mevcut. Nasıl demesin? Partinin ilçedeki adresini geçen hafta öğrenen, bugün koltuk talebinde bulunuyor. Kurucu heyetlerinden haberi olmayan, sorsan" yerelde 3 kişinin adını sırala" desen yanlış anlayıp Ankara'dan 3 kişi sayacak olanlar "Muğla 'da söz sahibiyim" diyor. Hizmetler aksıyor. Nasıl aksamasın? Partiler içinde koltuk kapmaca var. Bir müzik eşliğinde dönüp ayakta kalmamak için koltuğu takip ederken etrafına ne zaman bakacaksın? Vakit mi kalıyor Allah aşkına...
En net örneğini İYİ Parti Liderinin kurultay toplantısındaki konuşmasında gördük. 90 dakikaya yakın bir süre durup durup kendi tebaasına veryansın etti Meral Akşener. Sitemlerin alt metni ve üstü çizilenlerinin sebebi durumu ise: "bireysel menfaat". Ava giderken av olanların yediği azarı izledik. Sonunda bir liderin, şirazesi kaçmış düzene karşı eleştirilerini duymak, dolayısıyla parti içi yüzleşmesine tanık olmak benim için oldukça keyifliydi. Arkadan iş çevirenlere tavsiye mektubu gibiydi: " Buyurun gittiğiniz yolun son durak rotası, hakkını alan yoluna devam etsin!"
Gelelim ana muhalefete...CHP'nin kendi içinde kaynadığı, demokrasi eleştirilerinin yanına Türkiye için "değişim" diye bağıranların, iş kendilerine gelince koltuk değişimine ve taze kan ihtiyacına kayıtsız ve hantal yapıları can sıkıcı geliyor yereldeki teşkilatlarına. Ve tabi hak edenlerin yerine Ankara'da iş bağlayanların istediklerinin olması da...Delege seçimleri 30 Temmuz’da sona erecek. Yaz ayında olması ve sıkışık bir zamanda yapılması da eleştiri konusu oldu Muğla'da.
5 Ağustos – 10 Eylül tarihleri arasında ilçe kongresi, 16 Eylül – 15 Ekim tarihleri arasında ise CHP Muğla İl Kongresi yapılacak. Zaten 2023 Ekim yerel seçim takviminin aydınlanacağı zamana da işaret ediyor. Kimlerin değişime kendinden değil, karşıdan başlama merakını taşıdığı da bir kez daha ortaya çıkacak.
İktidarda bayrağını koruyan AK Parti ise , Cumhurbaşkanı Erdoğan' ın gölgesi altında rahat. Ama görünen o ki; çınarın gölgesinde meşe büyümüyor. Geçen yerel seçim sonucu Muğla genelinde bir başarı mı yoksa karşı tarafın yıpranmış olmasından dolayı doğan şans mıydı ? Bu seçimde belli olacak. Belediyeler değişen bayraklarını muhafaza ederse şans bile olsa başarıya dönmüş olacak. Hükmünü kendi belirleyecek.
AK Parti Muğla İl Başkanı atama sonucu Gültekin Akça oldu. Teşkilatın tanıdığı bildiği, parti içinde aldığı sorumluluk bilinciyle Sayın Akça 'nın seçilmesi "AK Parti Genel Merkezi, Muğla 'ya o kadar da sağır değil " dedirtti, atamanın yerelde karşılığı oldukça iyi.
Seçim sathı çok soğumadan yeniden ufak ufak ısınmaya başladı bile. Genel seçimlere sirayet eden bu güç savaşı yerelde daha da belli edecek kendini. Bodrum görmezden gelinemeyecek mesela. "Oradan aday çıkarmayalım" olamayacak. Her ilçe ,mahalleyi bırak, kapı kapı gezilecek. SKM'ler tarafından "STK'lardan X ile buluşalım Y kalsın zaman yok" bahanesi de rafa kalktı.
"Yerelin sesini duyurmak için basın kampanya başlatsın" diye düşünenler varmış. Basın, uyarı haberlerini, gözden kaçanları, seçim arifesinden kamuoyunu bilgilendirmek adına ne zaman söze karışacak olsa; ya dayak yedi, ya tehdit edildi ya da iftiraya uğradı. Maalesef sadece yerelde de değil ulusal medyada da örnekleri gün gün çoğalıyor. Güç zehirlenmesi yaşayan, kurucular tarafından "serseri" diye anılsa da partide bir şekilde tutunan/tutulan, vicdanı sağır, ahlakı kayıp, öyle cebi dolular var ki siyasi partililerin arasında... Basının ekmek kavgasının bu kadar çetin olduğu bir dönemde bunlarla tek başına baş etmesi çok güç! İmkansız demem, havlu da atmam ve fakat kimden ne şekilde neyi beklediğimizi bilmek lazım.
Cuma'nın hayırlı olması için perşembe gecesini boşa geçirmemek gerek. Her oluşum kendi çürüğünü kendi tespit edecek. Onların güç aldığı kanallar, onları beslemekten vazgeçmedikçe dışarıdan pansuman ile bu yara iyileşmez artık! Hasta, hangi hastanede kalıyorsa, ameliyata orada girecek! Ötesi zaman kaybı...
Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözü var. Bu ara dost meclisinde sıkça tekrar ediyorum. Onunla bitireyim yazıyı:
"Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerideki cephenin suskunluğudur. "
Haydi selametle...
Köşe Yazarlari
|
marmarishaberi.com Marmaris Haberi | Güncel doğru haber sitesi Aradığını en güncel haberi burada bulabileceksiniz. |